Dostlar yaşam dört mevsim gibi. Bazen kış dönemlerinde çok üşürüz, çok zorlanırız. Ancak bu gelecekte baharın güzelliğini yaşamayacağımız anlamına gelmez. Bizlere sürekli etrafımızdaki kötülüklere, karanlıklara bakmayı öğreten medya tarafından kuşatılmış durumdayız. Herkes korkuyor, herkes birbirinden çekiniyor. Kırılgan varlıklarız. Acı bizim canımızı çok yakıyor. Etrafımızdaki herkes bizim gibi. Kendi dünyalarında dertleriyle boğuşuyorlar. Kimi dertler insanları birbirine yakınlaştırır paydaş haline getirir. Ama hangi derde sahip olursak olalım ihtiyacımız olan bir beceri var o da umut etmek. Karanlığın içinde aydınlığı görmeye çalışmak. Biliyorum bunlar belki çok toz pembe gibi görünüyor. Fakat gerçekten umut eden bir insan ile umut etmeyen bir insan arasında yaşama tahammül ve sabır açısından oldukça büyük bir fark mevcut. Etrafımda umudunu yitiren insanlar var. Fakat onlara uzattığım yardım elini bile göremeyecek kadar karanlığa odaklanmış hâldeler. Birinin sizi çekip çıkarmasını beklemeyin. Çekip çıkaracak kişi geldiğinde bile umudunuz yoksa ona inanmayacağınız için size yardım edemez. Umut edin. Nasıl edeceğiz? Çalışarak. Güzel şeyleri görmeye çalışın. Ailesini öldürüp intihar eden bir baba yerine ailesi için madenlerde saatlerce çalışan babayı görün. Adil bir dünyanın olmadığını düşünmek yerine elinden geleni yapmanın önemli olduğunu düşünün. Bakın sonuca dair bir şey demiyorum. Hayat böyledir bazen çok çabalarsın ama istediğin şeyi başaramazsın. Bazen 4 mevsimin her mevsimini güzel bir şekilde değerlendirirsin fakat sahipsiz bir kasırga gelip hasat edeceğin tarlaları yok eder. Olabilir. Yaşadığımız dünya bu şekilde sonuçta. Yaşadığımız dünya böyle diye küsüp kenara mı oturalım? Güzel kısımlarını deneyebilmek, deneyimleyebilmek özel bir şey değil midir bizler için? Bunlar sadece biraz bakış açısı meseleleri. Zor mu? Kim kolay diyebilir ki senin durumuna? Ne yaşadığını bile bilmeden sana senin durumun çok kolay başkasınınki çok zor diyemem. Yaşadığın şeyleri bilsem bile bunu söylemeye hakkım yok. Fakat tek bildiğim bir şey varsa insanın kendi içinde umudun filizlenmesine yardım etmesi gerektiği. Koruyacaksınız o fidanı içinizdeki. Bu sizin sorumluluğunuz. Etraftan çoğu kişi yolup, kesip mahvetmek isteyecek. Ama bunu engelleyebilecek önlemi alabilecek kişi kim? Uzun lafın kısası daha fazla umut etmeliyiz.