Barcelona'da 1 günümüz daha vardı sonra adalar ve çıplaklar kampı maceramız başlayacaktı. Ertesi gün yine ikonik yerleri kalabalık turist gruplarıyla gezmekle geçti. Eşim bu kez çok kısa kalçasının hemen altında biten bir şort giymişti kalçası ve bacakları arasında çizgi görünebiliyordu, şortun ön tarafında yırtıklar vardı. bir yerde müzik yapıp para toplayan bir topluluk vardı orada bir süre geçirdik, kalabalık bir topluluktu eşim benim önümde ben ona arkadan sarılmıştım. Kalabalıkta cebinin hemen yanındaki yırtıktan elimi sokup bacaklarını okşadım ve iyice genişlettim yırtığı. Ön taraftan bakınca yürüdüğü zaman o yırtıktan dantelli ve transparan çamaşırı görünüyordu. Her yerde eşimin kalçasına şortuna bakanlar vardı karşıdan gelenlerin gözleri yırtıktan görünen iç çamaşırındaydı, aşırı tahrik ediciydi. O gün boyunca yürümemize rağmen otele gidince olanları düşünüp deli gibi boşalıyordum.

Tatilin nihayet adalar kısmı gelince heyecan yerini korku ve endişeye bırakmıştı eşim vazgeçmek üzereydi ya da vazgeçmek üzereymiş gibi yapıyordu ama çok heyecanlıydı. Neyle karşılaşacağımızı bilmiyorduk. Zar zor ikna ettim tekrar. Plaj Tenerife'deydi adaya gidip otele yerleştik ve plaja gitmek için taksiye bindik gitmek istediğimiz yeri söyleyince taksici hafif gülümsedi, sürekli sohbet etmeye çalışıyordu eşimi de sohbete dahil etmek istiyordu ama eşim İngilizce bilmediği ve çok heyecanlı olduğu içi dahil olmadı.

Plaja vardık nihayet, özel plaj gibi etrafı çevrili bir yerdi dışarıdan içerisi görünmüyordu, içeri girmek için danışma benzeri bir yere ücret ödeyip görüntü vb. almayacağınıza ve kurallara uyacağınıza dair yazı imzalatıyorlar ve tabii en önemli kural tamamen çıplak olunacağı yönünde, giriş personeli bu konuda özellikle uyarıyor.

Binada soyunma odaları ve kabinler vardı eşime üstümüzü değiştirelim havluya sarılı gireriz bir ortama bakarız rahat hissetmezsen çıkarız dedim.
Tabii ki soyunma odaları da karışık kadın erkek ayrı değil soyunma odasına girer girmez orta yaş üstü bir çiftle karşılaştık sıcak bir gülümse haricinde bir şey olmadı dönüp bakmadılar bile bu bizi çok rahatlatmıştı. İkimiz de çok heyecanlıydık. Üstümüzü çıkartıp dolaplara koyduk eşim resmen titriyordu. Havluya sarılıp hızlıca çıktık dışarı. Kapıda bir süre öylece kaldık.

Dışarıda insanlar vardı herkes tamamen çıplaktı ben erkek sayısı kadın sayısından fazla olur diye düşünmüştüm ama öyle değildi kadın erkek sayısı neredeyse eşitti ve büyük çoğunluğu çiftlerden oluşuyordu. Ama orta yaş üstü oranı genç ve orta yaş oranından daha fazlaydı. Çoğu insan için her şey gayet normaldi, bazıları eliyle sürekli sertleşmeye çalışıyordu. Yüzen neredeyse yoktu herkes ya güneşleniyor ya etrafı seyrediyordu ya da grup halinde insanlar sohbet ediyordu. Bir çoğunun bu ortamlara yabancı olmadığı belliydi, bizim gibi acemi olanlar hemen belli ediyordu kendisini. Nereye gittiğimizi bilmeden şaşkın şaşkın yürümeye başladık.

Ben bir iki adımdan sonra eşimi cesaretlendirmek için havluyu indirdim katlayıp elime aldım. Hadi sen de çıkart bak herkes için her şey çok normal kimsenin gözü bizde değil dedim. Ama tabii ki utandı cesaret edemedi. Denizde yakın şezlonglardan birisini gösterip hadi oraya geçelim dedi tamam ama oraya gidene kadar yavaş yavaş indir havluyu yoksa plajdan çıkartırlar bizi dedim sürekli etrafı özellikle yeni gelenleri gözetleyen çalışanlar var. Bizim acemi olduğumuzu anladılar kesin takip ediyorlardır dedim. En azından gidene kadar yavaş yavaş indir arkayı bırak havluyu önden tut dedim. Ben açtım havlusunu arkadan önde göğüslerinin üzerinde eliyle tuttu o. Böyle olunca çok daha seksi bir görüntü çıktı ortaya o güzel bembeyaz kocaman taş gibi sert kalçası havlunun arasında parlıyordu resmen.

Bu arada eşimden tekrar bahsedeyim kısa boylu (150) ince belli zayıf ama kocaman kalçası var. Kalçası arkaya ve yanlara doğru geniş orta çizgisi derin bacaklarına doğru kat izleri var ama kalçası çok sert taş gibi, büyük olmasına rağmen yürüdüğünde sallanmaz dimdik taş gibi durur. Eşim sarışın uzun saçlı ve bembeyaz tenli. Hele amı pespembe ve küçücük, yanlara doğru fln da hiç sarkma yok kalemle çizmiş gibi. Kısa boylu olduğu ve hatları da çok belirgin olduğu için çok dikkat çeker . Bu arada memeleri de çok küçük yok denecek gibi ama uçları bayağı büyük.

Evet artık büyük eşik aşılmıştı, eşimin o harika kalçası tüm plajın gözü önündeydi. Biraz ileride orta yaş üstü ortalama 50 li yaşlarda bir erkek grup kamp sandalyelerinde oturmuş sohbet ediyorlar etrafa bakıyorlardı, şezlonga gitmek için onların yanından geçmemiz gerekecekti. Tam onların yanında geçmeden ben terliğimi kuma takılmış gibi yaptım, tabii eşim gergin olduğu için sağa sola bakmıyor havluyu ön taraftan tutmuş dümdüz yürüyor. Ben terlik için bekleyince arkada kaldım erkeklerin yanından geçerken birisi diğerlerine işaret etti şuna bakın der gibi. Hepsi dönüp arkadan baktılar uzun uzun birbirlerine bakıp onaylar gibi kafa işareti yaptılar. Bir tanesi elini penisine atıp bir iki oynadı İspanyolca bir şeyler söyledi, eşim şimdiden plajın gözdesi olmuştu bile.

Arkadan benim ona doğru gittiğimi görünce eşi olduğumu anladılar, geçerken selam verdi hepsi. Tabii bu arada ben dimdik geziyorum dokunsam patlayacam. Sertleştiğimi de görünce hoşuma gittiğini anladılar tabii. Benim için İnanılmaz bir sahne eşim havluyu ön tarafta tutmuş o şahane kalçalarıyla bembeyaz teniyle uzun sapsarı saçlarıyla insanların ortasında geziyor plajda parlıyor resmen hayal bile edemezdim. Yanından geçtiğimiz herkes 5-10 saniye kalçalarına kilitlenip kalıyor.

Nihayet şezlonglara gittik yerleşmek için havluyu çıkartmak zorunda kaldı yürümek için de biraz zaman geçince biraz daha rahatlamıştı. Etrafımızdaki şezlongların çoğu doluydu hemen bitişiğimizdeki boştu sadece, diğer yanımızda 40 lı yaşlarda göğüsleri silikonlu dimdik bir çift vardı onların yanında da 60-65 yaşlarında yaşlı ikl erkek vardı.