Anlatıyorum hazır olun. Bir gün, bir sabah kalktım ve aynada gözlerimin içine baktım. Gözlerimin içinde, karanlık bir boşluk vardı. Birden, odama bir tavuk girdi. Evet, bildiğiniz tavuk. Ama bu tavuk… farklıydı. O kadar farklıydı ki, sadece bakmakla kalmadım, tavukla telepati kurmaya başladım.

Tavuk bana şöyle dedi: "Senin evrenin sadece bir simülasyon, aslında ben bir algoritmayım, senin gördüğün her şey gerçek değil."

Ve sonra gözlüklerini çıkardı. Evet, tavuk gözlük takıyordu!

İçimden bir ses “Yavaş, bu tavuk sana tavukluk yapıyor!” dedi ama ben duramadım. O tavuk, en büyük sırrı açıklamıştı. Tavuklar aslında dünyayı yönetiyorlar, sadece biz insanlara tavuk gibi görünmek zorundalar, çünkü eğer gerçek kimliklerini ifşa ederlerse, kümeste büyük bir kaos çıkar.

Sonra tavuk odadan çıktı ve bana arkasını dönerken şöyle dedi: “Bu hayat bir yalandır, ama kediler gerçekten bizim efendimizdir. Bu kadar.”

Gözlüklerim düştü, evet, ben de bir algoritmayım.